Bitkiler su ihtiyaçlarını kök aracılığı ile karşılarlar.Suyun kökten emiliminde asil faktörler toprağın yapısı,kök ve kök yüzey alanıdır.Bitkiler kökleri ile daha fazla ve daha verimli su emilimi yapmak için
Bitkiler su ihtiyaçlarını kök aracılığı ile karşılarlar.Suyun kökten emiliminde asil faktörler toprağın yapısı,kök ve kök yüzey alanıdır.Bitkiler kökleri ile daha fazla ve daha verimli su emilimi yapmak için
Bitkiler hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmeleri için metabolizmalarına almaları gereken temel elementler vardır.Bitki metabolizmasında olmazsa olmaz olan bu elementlerin eksikliğinde bitkilerde potansiyel gelişim bozukluklarına davetiye çıkar ve
Bitkiler kök aracılığı ile su aldığı gibi bir yandanda sürekli su kaybederler.Bu su kaybının mekanizmalarından biride terlemedir.(Transpiration)Bitki su kaybedeceği zaman bitkiden deşarj edilecek su hücrelerden hücrelerarası alana(interselüler alan),oradan da stoma hücrelerine ve stoma aracılığı ile atmosfere çıkar.Bitkilerde su kaybının %95’i stoma aracılığı ile ,%5’i ise yaprak epidermisi yani yaprak yüzeyi ile gerçekleşir.
Yapılan araştırmalar sonucunda yüksek bitkilerde metabolizma,büyüme ve hücreler arası regülasyon dokular arasındaki mesajlaşma ile gerçekleşir.
Bitkisel hormonlardan biri olan absisik asit(ABA) isoprenoid bir hormondur.ABA’nın birincil yani esas görevi bitkilerde absisyonu(Yaprak dökülmesini) sağlayan hormondur.Absisik asit birincil fonksiyonun yanısıra bitkiler üzerinde farklı etkiler oluşturan fonksiyonlara da sahiptir.Bitkilerde ABA ayrıca çevresel koşullardan kaynaklanan stres ve hastalık yapıcı etkileride işaret eder.ABA(Absisik asit) bitkide terminal tomurcuklarda üretilir.Bitki gelişimini yavaşlatır ve soğuk kış mevsimi boyunca kuru dalların uç kısımındaki tomurcukları koruyucu etkiye sahiptir.Absisik asit bitkilerde kış mevsimi boyunca vasküler kambiyum hücrelerinin gelişimini engelleyerek primer ve seconder büyümeyi askıya alır ve kış mevsimi boyunca düzenleyici rol oynar.
Bitkiler boyutları ve morfolojik yapılarında çeşitliliklerden birbirlerinden çok büyük farklılıklar gösterir. Örneğin; Birkaç cm boyutlarında olan Lemna sp.(Su mercimeği) ile boyu 100-130 metreyi asabilen dev sekoya ağaçlarını örnek verebiliriz.
Bitki bilim olarakta isimlendirilen botanik(=botany) bitkiler üzerinde çalışan biyolojinin alt dalıdır. Botanik bitkiler,algler ve mantarlar arasındaki evrimsel evrimsel bağları, kimyasal özelliklerini,hastalıkları,metabolizmalarını,gelişimlerini,üremelerini,büyümelerini ve yapılarını inceleyen son derece geniş kapsamlı biyolojinin alt disiplinlerinden biridir. Botanik biliminde eğitim alıp ihtisas yapmış bilimadamlarına botanikçi yada bitki bilimci denir. Botanik genel olarak 4 ana bölüme ayrılır.
1665 yılında Robert Hooke kendi yaptığı bir mikroskop ile bitkiler ve mantarları incelerken,boşluklardan oluşmuş küçük odacıklar gözlemledi.Bu boşluklara ”Odacık=Cell=Hücre” adını verdi.