Lipid kelimesi yunancada Lipos: yağ ve Fransızcada lipides kelimelerinden türetilen,katı ve ve sıvı yağlar ile balmumu gibi maddelere verilen genel bir isimdir.Lipidler yani yağlar suda erimez sadece alkol ve türevlerinde erir.C(karbon),H(hidrojen) ve O(oksijen)’den oluşan yağlar organizmalarda iki şekilde bulunur.
1)Canlıların yapısındaki Fosfolipid ve Balmumu
2)Parçalandıklarında yüksek yüksek miktarda enerji açığa çıkaran,bir başka deyişle yüksek miktarda enerji depolama şekli olan katı ve sıvı yağlar.Katı ve sıvı yağlar canlılar için önemli enerji depolarıdır.
Bir mol trigliserid bir mol Alkol(Gliserin=Gliserol) ve 3 mol yağasidinden meydana gelir.
1 mol Gliserin + 3 mol Yağ Asidi ——> Trigliserid + 3H2O(Su)
Bu formüldende anlaşıldığı reaksiyon sonucunda oluşan tabiatta bulunan doğal yağlara ”Trigliserid” adı verilir.Yağ moleküllerinde bulunan C ve H bağları karbonhidratlara oranla daha fazladır.Buna bağlı olarak metabolizmada yağlar parçalandığında(oksitlendiğinde) karbonhidratlara oranla 2-3 kat daha fazla enerji açığa çıkarır.
1 gr Protein —> 3.1 Kilokalori
1 gr Karbonhidrat —> 3.8 Kilokalori
1 gr yağ —>9.3 Kilokalori
İnsanlar ve hayvanlar yağ asidi sentezleyemez ve bu ihtiyaçlarını bitkisel besinleri sindirerek karşılarlar.Bitkilerde yağ asidi bitki çeşitli bölgelerinde ve organlarda bulunur.Fakat bitki tohumlarında yağ asitleri kütlelerinin yaklaşık % 70’ini oluşturur.Yağ asitleri C zincirlerinin uzunluğu ve yapılarında bulunan çift bağ sayısına bağlı olarak 70 çeşit yağ asiti mevcuttur.Yukarıdaki yağ oluşum formülünde görüldüğü gibi yağın yapısına katılan yağ asitlerinin 2 C(karbon) atomu arasında çift bağ var ise bunlara ” Doymamış Yağ asitleri” ,bu yağlara da doymamış yağlar adı verilir.Oda sıcaklığında doymamış yağlar sıvı haldedir ve insan kalp ve damar sağlığı için beslenmede kullanılması uygun olan yağlardır.
Doymamış yağlara hidrojen eklendiğinde ise karbon atomları arasındaki çift bağ yapısı yerini karbon atomlarına iki hidrojen atomu bağlanmasıyla tek bağlara bırakır.Bu işlemede ” Margarinleştirme” adı verilir.Margarinleştirme işlemi sonucunda ”Doymuş yağlar”elde edilir ve oda sıcaklığında katı haldedirler.Beslenme rejiminde kullanılması tavsiye edilmez.İnsanlarda ve hayvanlarda günlük besin ihityacından fazla,aşırı beslenme durumunda vücud tarafından harcanmayan enerji çeşitli dokularda yağ olarak depolanır.Herhangi bir açlık durumunda vücud enerji ihtiyacını bu yağ depolarından karşılar.Açlık durumu devam eder ve yağ depoları tükenirse vücuddaki yapısal proteinler metobolize edilmeye başlar ki buda ölüme kadar gidebilir.Bazı yapısal lipidler açlık durumunda dahi kullanılmaz.Böbreği koruyan yağ doku enerji ihitiyacı için kullanılmaz.Ayrıca yağ dokuları hayvanlarda ısı kaybını önler.Derilerinde kıl bulunmayan bazı memelilerde(yunus,balina vb..) canlılarda yağ tabakası çok kalındır.Diğer önemli yapısal lipidler;hücre zarının temel yapısını teşkil eden ” Fosfolipidler” ,sinir doku yapısında ve hücre zarı yapısında bulunan ” Kolesteroller ” böceklerin vücud yüzeylerinde dış iskelet yapısına katılan ” Mum=Wax ” sayılabilir.
Enerji ihtiyacı,izolasyon,koruma ve yapısal lipdlere ek olarak yine bir lipd olan ” steroid ” formundaki safra tuzları,eşey hormonları ve böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormonlarada ”Regülatör Lipidler” adı verilir.
Düzenleyici lipidlerden Adrenal kortikal hormonlar,kolestrol,kolestrin,D vitamini,eşey hormonları ve safra tuzları ”STEROİD(Lipoid)” yapısındadır.Kolestrin günümüzde güncel bir hastalık olan Damar sertliğine(Artherosklerose) sebep olan bir steroiddir.Tereyağı ve süt gibi hayvansal yağları beslenme alışkanlıklarında yoğun miktarda kullanan insanlar ,hayvansal yağlarda bulunan ”Kolestrin” ilerleyen yaş sonucunda insanalarda atardamarlarda birikir ve damar sertliğine yol açar.